Kant’ın Güzellik Görüşü
Immanuel Kant, modern felsefenin zirvesinde yer alan Jena Okulu’nun önde gelen filozofudur. Kant, güzelliğin, öznel bir deneyim olmasının yanı sıra, kendisini deneyimleyen kişinin öznel hisleriyle de ilişkili olduğunu savunmuştur. Kant, güzelliğin kişinin deneyimlediği öznel bir doyum olduğunu ve herhangi bir öznel özneye bağlı olmadığını söylemiştir.
Kant, estetik denen, güzelliğin doğasının incelenmesine dayandığı disiplini yaratmıştır. Kant, güzellik ile ilgili olarak iki önemli konuya değinmiştir: ürünsel güzellik ve yapısal güzellik. İlk olarak, ürünsel güzellik denen, doğal olarak meydana gelmiş olan güzelliğe odaklanmıştır. Kant, insanoğlunun bu tür doğal güzelliği değerlendirmesinin veya değerlendirmesinin önemli olduğuna inanmıştır.
Kant’ın ikinci önemli konusu yapısal güzellikti. Yapısal güzelliğe özgü olarak, güzelliğin, insanların nedenlerinin ve çalışmalarının elde ettikleri sonuçlar üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştur. Kant, güzelliğin, maddi ve manevi olarak iki farklı kısımdan oluştuğunu ve bu iki kısımın arasındaki ilişkileri ortaya koymaya çalıştığını söylemiştir. Kant, güzellik kavramının, insanların her türlü çalışmalarının sonucunda ortaya çıkabilecek bir sonuç olarak değerlendirilmesini önermiştir.
Kant’ın güzellik görüşü, güzelliğin, tamamen öznel bir deneyim olarak kabul edilebileceğini ve herhangi bir öznel özneye bağlı olmadığını savunmaktadır. Güzelliğin, kişinin öznel hisleriyle ilişkili olmasının yanı sıra, doğanın maddi ve manevi olarak iki yönlü olarak değerlendirilmesi gerektiği ve insanoğlunun çalışmalarının sonucunda ortaya çıkabilecek bir sonuç olarak görülmesi gerektiği kanısını savunmuştur. Kant’ın güzellik görüşü, modern felsefenin zirvesinde yer alan bir kuram olarak kabul edilmektedir.