Orta Çağ Nasıl Yazılır? Farklı Yaklaşımlar ve Bakış Açıları Merhaba sevgili okuyucular! Bugün, “Orta Çağ” kavramının nasıl yazılması gerektiğine dair bir tartışma başlatmak istiyorum. Hepimizin dilinde sıkça yer bulan bu terim, tarihsel bir dönemi anlatmak için kullanılır, ancak yazım biçimi konusunda farklı görüşler mevcut. Kimileri “Ortaçağ”ın tek kelime olarak yazılmasını savunurken, diğerleri bunun iki kelime halinde “Orta Çağ” olarak yazılmasını tercih ediyor. Peki, doğru yazım hangisi? Bu soruyu ele alırken, hem erkeklerin daha objektif ve veri odaklı bakış açılarını hem de kadınların, daha duygusal ve toplumsal etkilerle şekillenen görüşlerini inceleyeceğiz. Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşımı Erkeklerin Orta Çağ yazımı…
Yorum BırakTatlı Hikaye Sofrası Yazılar
Bu Hafta İçi Nasıl Yazılır? Hepimiz her gün, bir şekilde hafta içi hakkında konuşuyoruz. Ama “bu hafta içi” derken aslında ne demek istiyoruz? Bu ifadeyi kullandığımızda, bir zaman diliminden mi bahsediyoruz, yoksa daha derin bir toplumsal alışkanlığın parçası mıyız? Bilimsel bir bakış açısıyla bu soruyu ele almak, dilin nasıl evrildiğini ve toplumların zaman algısını nasıl şekillendirdiğini anlamamıza yardımcı olabilir. Hem bireysel anlamda hem de kolektif düzeyde “hafta içi” ifadesinin kökenini ve kullanımını keşfetmek, ilginç bir yolculuk sunuyor. “Hafta İçi” İfadesinin Kökeni Dilbilimsel açıdan bakıldığında, “bu hafta içi” ifadesi, dildeki zaman referanslarına göre bir yerleşik kalıp haline gelmiştir. Haftanın yedi günü…
Yorum BırakNe Tür Fobiler Vardır? Felsefi Bir Sorgulama İnsanın en derin korkuları nelerdir? Fobiler, doğrudan doğruya kişinin yaşadığı korkunun bir ifadesi değil midir? Bir filozof olarak, bu tür korkulara yaklaşırken varoluşsal bir sorgulamadan yola çıkmak gereklidir. Korku, insanın temel deneyimlerinden biri olmasının ötesinde, bizim varlık anlayışımızla da iç içe geçmiş bir olgudur. Fobiler, bireyin yalnızca içsel dünyasında değil, toplumsal yapıda da büyük bir yer edinmiştir. Birçok fobi, insanın bilinçli ya da bilinçdışı düzeyde yaşadığı varlık kaygılarının bir yansımasıdır. Hangi fobilerin birer korku nesnesi haline geldiğini, bunların toplumsal, psikolojik ve ontolojik açılardan nasıl şekillendiğini derinlemesine incelemek, insan olmanın ne demek olduğunu anlamaya…
Yorum BırakFil Dişi Hangi Ülke? Ekonomi Perspektifinden Bir Değerlendirme Ekonomi, sınırlı kaynaklarla yapılan seçimlerin sonucudur. Kaynaklar ne kadar sınırlıysa, bu kaynakları nasıl kullanacağımız da o kadar önemli hale gelir. Bir ekonomist olarak, her seçimde belirli bir fırsat maliyeti vardır ve bu, yalnızca bireysel kararlarla değil, toplumun tüm yapısı üzerinde derinlemesine etkiler yaratabilir. Birçok ekonomist, hem mikroekonomi hem de makroekonomi düzeyinde, kaynakların nasıl tahsis edileceği üzerine düşünürken, birçok soruyu da gündeme getirir. Bugün, “fil dişi” gibi özel bir kavramı ele alarak, ekonominin derinliklerinde nasıl bir değer yaratıldığını inceleyeceğiz. Bu, çoğu zaman ekonominin yalnızca maddi değerlerle değil, aynı zamanda kültürel, etik ve toplumsal…
Yorum BırakHata Ne Demek? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir İnceleme Hata… Bir kelime, ama anlamı bir o kadar derin. Hepimiz hayatımızda zaman zaman hata yaparız; bu, insan olmanın bir parçasıdır. Ancak, bu hataların toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi dinamiklerle nasıl şekillendiğini hiç düşündünüz mü? Hatalar sadece bireysel değil, toplumsal yapılar içinde de farklı şekillerde algılanabilir ve kabul edilebilir. Kadınların empati ve toplumsal etkilerle, erkeklerin ise çözüm odaklı ve analitik bakış açılarıyla bu hatalara yaklaşım biçimlerini incelediğimizde, toplumsal yapıları ve normları daha net görmeye başlarız. Bu yazıda, hatanın toplumsal cinsiyet ve sosyal adalet perspektifinden nasıl farklılaştığını keşfedeceğiz.…
Yorum Bırak5 Hececiler Hangi Dergi? Gelecekte Edebiyatın ve Toplumun Evrimi Bazen, edebiyatın ve kültürün geleceği üzerine düşündüğümüzde, bugünden bakarak neler olabileceğini tam olarak kestirmek zor olabilir. 5 Hececiler gibi bir derginin, edebiyat dünyasında nasıl bir iz bıraktığı ve bu türün geleceği üzerine kafa yormak, hem bireysel hem de toplumsal değişimleri anlamamıza yardımcı olabilir. Peki, 5 Hececiler gibi edebi hareketler, ilerleyen yıllarda nasıl bir evrim geçirecek? Edebiyat, toplumsal cinsiyet, kültür ve teknolojiyle nasıl şekillenecek? Hep birlikte bu sorulara göz atmaya ne dersiniz? Günümüzde, edebiyatın geleceğini ve kültürel akımları şekillendirecek olan dinamikleri anlamaya çalışmak, sadece yazarlara değil, her birimize bir çağrıdır. Erkekler genellikle…
Yorum BırakHaz teorisi. Bu terim, birçok felsefi akımda ve sosyal teorilerde karşımıza çıkar. Ama ne kadar anlaşılır? Ya da daha önemlisi, bu teori gerçekten doğru mu? Haz peşinde koşmanın doğru bir strateji olup olmadığı üzerine sayısız tartışma yapılabilir. Haz, bir nevi insanın doğasında var, ancak onu nasıl tanımlıyoruz? Ne kadarını hak ediyoruz, ne kadarını aşırıya kaçmış sayıyoruz? İşte, tam da bu noktada Haz Teorisi devreye giriyor. Herkes haz almak ister, ama bu hazları nasıl almak gerektiğini kimse açıkça açıklamıyor. Gerçekten haz arayışında mıyız, yoksa bir tür boşluk mu yaratıyoruz? Haz teorisi, felsefi ve psikolojik bir yaklaşımdır. Temel argümanı, insanların ve toplumların…
Yorum BırakBir şiir yazarken, kelimeler sadece anlam taşımakla kalmaz, aynı zamanda bir ritimle de varlık bulur. Her hece, bir duygu, bir düşünce ya da bir anı çağrıştırır. Bu yazıda ise Türk şiirinin vazgeçilmez ölçülerinden biri olan 11’li hece ölçüsüne derinlemesine dalacağız. Ve gerçekten, 11’li hece ölçüsüyle şiir yazmak, yalnızca bir teknik mesele değil, aynı zamanda bir ruh meselesidir. Kısacası, heceler arasında kaybolurken hem geçmişi hem de geleceği düşünmek, duyguların içsel yolculuğuna çıkmak gibidir. Türk şiirinin temelleri, tarih boyunca halk edebiyatı ile şekillenmiş ve hece ölçüsünün güçlü etkisiyle derinleşmiştir. 11’li hece ölçüsü, halk şiirinin temel yapı taşlarından biri olup, özellikle Divan edebiyatının…
Yorum BırakGiriş — Arkadaşlar, hadi birlikte bakalım Sizlerle samimi bir sohbetteymişim gibi başlamak istiyorum: Sistematik gözlem, ilk başta kuru bir akademik kavram gibi gelir ama günlük hayatımızın tam ortasında, ilişkilerimizde, işimizde, hobilerimizde sürekli karşımıza çıkar. Bir çocuğun oyun davranışını not etmekten, bir kahve dükkanının müşteri akışını saymaya; bir mühendisin sensör verilerini düzenlemesinden, bir aşk ilişkisinde küçük tepkileri fark etmeye kadar — her yerde. Bu yazıda kökenlerinden güncel uygulamalarına, cinsiyetin algılayış biçimlerine nasıl renk kattığına ve gelecekte neler getirebileceğine kadar derinlemesine gezeceğiz. Rahat olun, merak edin ve beraber keşfedelim. Sistematik gözlem nedir? Kısaca: planlı, tekrarlanabilir ve kayıt altına alınmış gözlem sürecidir. Rastgele…
Yorum BırakGünde 3 litre su içmek ne kadar zayiflatır? Uzun süreli kullanım vitamin ve mineral eksikliğine, sindirim problemlerine, depresyona, adet takdirine (kadınlar) ve karaciğer veya böbrek problemlerine yol açabilir. Haftada bir hafta boyunca günde 2,5-3 litre su kaybetmek mümkündür, ancak uzun süreli uygulamadan kaçınılmalıdır. Bol bol su içmek yağ yakar mı? İçme suyu, yağ yakma ve metabolizmayı hızlandırdığı için kalori yanıklarını destekler ve kilo kaybını sağlar. Kilo vermek için hareket ve egzersiz yaparsanız, vücut sıcaklığınızı çok fazla su tüketerek düzenleyebilirsiniz. Bol bol su içmek göbeği eritir mi? Su tüketiminizi arttırmak, karın erimesini hızlandıran en önemli faktörlerden biridir. Sessizlik ve Gıda Merkezi…
Yorum Bırak